Pickleball’un Türkiye Yolculuğunda Yeni Bir Dönem Başlıyor
Uluslararası Pickleball Federasyonları Türkiye Temsilciliği olarak, dünya genelindeki üç büyük Pickleball federasyonunun ülkemizdeki resmi temsil görevini büyük bir sorumluluk bilinci ile üstlendik. Gururla yürüttüğümüz bu misyon; sporun kapsayıcı gücünü Türkiye’nin dört bir yanına taşıma, fırsat eşitliği sağlama ve her bireyin sporla buluşmasını mümkün kılma hedefiyle şekillendi.
Türkiye’de her yaştan bireyin hayatına dokunan, kapsayıcılığıyla dikkat çeken Pickleball sporu, Uluslararası Pickleball Federasyonu Türkiye Temsilciliği öncülüğünde, güçlü bir vizyon ve kararlılıkla büyümeye devam ediyor. Bugün gelinen noktada temsilciliğimiz, dünya çapında üç ayrı federasyonun yetkilendirdiği uluslararası temsil görevini üstlenerek, (Global Pickleball Federasyonu, IPF ve ASYA Pickleball Federasyonu) Türkiye’de Pickleball’un kurumsal ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasına öncülük etmektedir.
Bu güçlü yürüyüşün en önemli dönüm noktalarından biri, Pickleball spor branşının Türkiye Tenis Federasyonu çatısı altına alınması olmuştur. Bakanlık destekli, akademik temelli, etik değerlerle örülmüş bu yapının ülkemiz spor kültürüne büyük katkılar sağlayacağına olan inancımız tamdır.
2022 yılından günümüze yüzbinlerce kilometre yol kat ettik. Ülkemizin dört bir yanını dolaşarak, öğretmenlere yönelik eğitimler düzenledik, okullarda spor etkinlikleri gerçekleştirdik, sporun tabana yayılması için çalıştık. Gençlik merkezlerinden belediyelere, sivil toplum kuruluşlarından özel eğitim kurumlarına, üniversitelere, kulüplere, ceza evlerine, kur’an kurslarına, huzurevlerinden çocuk yuvalarına, dezavantajlı bireylerden deprem bölgelerindeki her yaştan bireye kadar toplumun her kesimine ulaşarak, Pickleball’un kapsayıcı ve dönüştürücü gücünü gösterdik.
Türkiye’de ilk kez yazılan Pickleball kuralları kitabı, kendi alanında öncü bir kaynak olarak okullara ve üniversitelere ulaştırıldı. Ayrıca Pickleball’un toplumsal faydalarına dair bilimsel çalışmalar için ülkemizin her şehrinden üniversitelerde alanında uzman akademisyenlerle bim kurulları oluşturuldu; çok sayıda akademik makale yayımlandı.
Doğudan batıya, kuzeyden güneye uzanan turnuvalarla, hem büyükşehirlerden hem de kırsaldan gelen sporcuları aynı sahada buluşturduk. Deprem bölgeleri ve kırsal kesimlerden gelen çocuklarımızın başarıları, bizim en büyük gurur kaynağımız oldu. Çünkü biz, sporun sadece şehirlerde değil, ülkenin her karış toprağında yaşayan bireyler için erişilebilir olması gerektiğine inanıyoruz.
Sporcuların performanslarını takip edebileceğimiz özel yazılımlar, puanlama ve fikstür sistemleriyle dijital altyapımızı da kurduk. Eğitmenler ve hakemler için online eğitim videoları ve platformlar hazırladık.
Toplumsal Sorumluluk Bilinciyle Sporun Yaygınlaşması
Pickleball sadece bir spor değil, aynı zamanda bir toplumsal gelişim aracıdır. Bu çerçevede özel gereksinimli bireyler, engelli sporcular ve fırsat eşitliği kapsamında erişimi kısıtlı bireyler için özel çalışmalar yürüttük. Tüm bu faaliyetler gönüllülük esasıyla ve ülkemize olan sorumluluğumuzun bilinciyle hayata geçirildi.
Pickleball sporunun doğru öğretilmesi, yaygınlaştırılması ve kurallarına uygun oynanması için 81 ilde pickleball antrenör ve hakem eğitim programları oluşturduk. Bu eğitimlerde pickleball sporunun teorik ve uygulamalı eğitimleri, spor etiği, eğitmenlerin toplumsal sorumlulukları, sporun fırsat eşitliği ilkesi ve adil oyun anlayışı ve sporun toplumsal kalkınmaya faydaları gibi kavramlara da yer verdik. Eğitim programlarımız Gençlik ve Spor Bakanlığı mevzuatına uygun olarak yürütüldü; teorik ve uygulamalı sınavlarla pekiştirildi.
Bilimsel Temelli, Kurumsal Bir Yapılanma
Türkiye’de ilk kez, Pickleball branşına özel olarak hazırlanan kapsamlı bir kural ve tanıtım kitabı, temsilciliğimiz tarafından yazılarak okullara ve üniversitelere ulaştırıldı. Bu öncü adım, yalnızca sporun teknik yönlerini aktarmakla kalmayıp aynı zamanda Pickleball’un ülkemizde kurumsallaşmasına da zemin hazırladı.
Akademik camiayla iş birliği içerisinde yürüttüğümüz bilimsel çalışmalar, yayımlanan makaleler, yürütülen projeler ve analizlerle Pickleball’un toplumsal faydaları bilimsel bir temele oturtuldu. Bu çalışmaların ışığında, farklı alanlardaki uzmanlıkları bir araya getiren çok yönlü bir yapı oluşturuldu.
• Bilim Kurulu, Pickleball’un sosyal, psikolojik ve fiziksel etkilerini bilimsel açıdan değerlendirmek üzere alanında uzman akademisyenlerden oluşturuldu.
• Eğitim Kurulu, etik değerlere bağlı kalarak eğitmenlerin gelişimini, antrenörlük süreçlerini ve sporun yaygınlaştırılmasını destekledi.
• Hakem Kurulu, adil oyun anlayışını benimseyerek sporun centilmenlik ruhunu korumayı ve bu kültürü yaymayı hedefledi.
• Hukuk Kurulu, sporun hukuki boyutunu gözeterek lisanslama, yetkilendirme, fikri mülkiyet ve hak ihlalleri gibi konularda rehberlik sağladı.
• Sağlık Kurulu, Pickleball’un fiziksel sağlıkla ilişkisini bilimsel temellere dayandırarak hem sporcuların güvenliğini hem de sporun sağlık boyutunu yönetti.
Bunların yanı sıra:
• Okul sporları görevlileri, Pickleball’un okullarda aktif şekilde yer almasını sağlamak için sahada görev aldı.
• Üniversite temsilcilikleri, gençlerin spora katılımını artırmak ve sosyal uyumlarını desteklemek adına akademisyenlerle iş birliği içinde yapılandırıldı.
• Bölge temsilcilikleri, Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde yürütülen faaliyetleri koordine ederek yerel ihtiyaçlara hızlı çözümler üretmeyi amaçladı.
• İl ve ilçe temsilcilikleri, şehir ve ilçelerde Pickleball’un tanıtımını, etkinliklerin organizasyonunu ve altyapı çalışmalarını üstlendi.
• Ve nihayetinde, gönüllüler, bu büyük yapının can damarı olarak saha çalışmalarından eğitime, tanıtımdan organizasyona kadar her alanda gönülden katkı sundular.
Tüm bu yapı taşları bir araya gelerek Pickleball sporunun Türkiye’de sürdürülebilir, bilimsel ve toplumsal fayda odaklı bir yapıyla yaygınlaşmasını sağlayan güçlü bir altyapının temelini oluşturdu.
Doğu’dan Batı’ya, Her Yaşa Hitap Eden Lig Yapısı
Türkiye Pickleball Ligi, 8 yaşından 90 yaş ve üzerine kadar uzanan geniş bir yaş aralığında bireylerin katılımıyla oynanmakta; ulusal ve uluslararası düzeyde ligler ile turnuvalar düzenlenmektedir. Bu organizasyonlar, yalnızca bir spor etkinliği olmanın ötesine geçerek toplumsal bir dönüşümün kapılarını aralıyor.
Deprem bölgelerinden, dezavantajlı mahallelerden, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun farklı illerinden illerinde başarı elde ederek gelen sporcular, büyük şehirlerden hatta dünyanın dört bir yanından gelen sporcularla aynı sahada, eşit şartlarda mücadele edebilmektedir. Bu durum, sporun fırsat eşitliği yaratmadaki etkileyici gücünü net bir biçimde ortaya koymaktadır.
Özellikle dezavantajlı bölgelerden ve afetlerden etkilenen bölgelerden gelen sporcuların gösterdiği başarılar, yürüttüğümüz çalışmaların ne kadar doğru bir vizyonla şekillendiğini ve nasıl umut verici sonuçlar doğurduğunu açıkça göstermektedir. Bu başarılar, yalnızca bireysel gelişimin değil, aynı zamanda sosyal bağların güçlenmesinin, toplumsal dayanışmanın ve kapsayıcı bir spor kültürünün birer kanıtıdır.
Dijital Altyapı ve Performans Takip Sistemleri
Pickleball sporunun geleceğini inşa ederken dijitalleşmeyi de öncelik haline getirdik. Sporcuların performanslarını takip edebileceğimiz puanlama ve fikstür sistemleri geliştirildi. Eğitmenler ve hakemler için online eğitim videoları ve dijital eğitim grupları oluşturuldu.
Uluslararası Pickleball Federasyonları Türkiye Temsilcisi Davut Güngör,
“Yola çıktığımız ilk günden bu yana tek bir hedefimiz vardı: Sporun birleştirici, iyileştirici ve dönüştürücü gücünü toplumun her kesimiyle buluşturmak. Gönüllülük esasıyla, büyük bir sorumluluk bilinciyle yürüttüğümüz bu süreçte, sadece sahalara değil, gönüllere de dokunduk.
“Yola çıktığımız ilk günden bu yana tek amacımız; pickleball sporunun sinerjisi ile her bireyin hayatına dokundurmak oldu. Bugün geldiğimiz noktada, gönüllülükle çıktığımız bu yolculukta Türkiye’nin dört bir yanına ulaşan bir etki oluşturduk. Pickleball’un sadece bir spor değil, aynı zamanda bir yaşam kültürü, birleştirici bir güç, bir fırsat eşitliği aracı olduğunu her platformda savunduk ve uyguladık.
Gönül verdiğimiz bu branşın Türkiye Tenis Federasyonu çatısı altında daha da güçleneceğine yürekten inanıyorum. Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı sayın, Şafak MÜDERRİSGİL, Genel Sekreter sayın, Volkan AKGÜL ve emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma, sahada bizimle birlikte büyük emekler veren gönüllülere sonsuz teşekkür ederim.
Pickleball’un toplumsal fayda yaratan gücünü büyütmeye devam edeceğiz. Çünkü biz, sporun herkes için olduğunu biliyoruz.”
“SPORUN GÜCÜYLE TÜRKİYE’NİN HER KÖŞESİNDEYİZ”
Üç yıl içinde yüzbinlerce kilometre yol kat ederek, şehir şehir, mahalle mahalle, okul okul dolaştık. Öğretmenlere yönelik eğitimlerden, gençlik merkezlerinde düzenlenen etkinlikler, Deprem bölgelerinde etkinlikler, saha kurulumları ekipman bağışları, dezavantajlı bölgelerde yapılan etkinlikler ve ekipman bağışları, AVM etkinliklerinden dezavantajlı gruplarla yürütülen sosyal sorumluluk projelerine kadar toplumun her kesimine dokunduk. Sporun; yaş, cinsiyet, coğrafya, engel tanımadığını hep birlikte gördük, gösterdik.
Ulusal ve Uluslararası Başarılar Elde Edecek Sporcuların Gelişimine Öncülük Ettik
Ülkemizin her köşesinden bireylere fırsat eşitliği sunmak amacıyla yürüttüğümüz çalışmalarla, gelecekte ülkemizi gururla temsil edecek elit sporcuların keşfedilmesine öncülük ettik. Bu çabalarımız, yalnızca sportif gelişimi desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda sosyal kapsayıcılığı da ön plana çıkararak sporun birleştirici gücünü ortaya koydu.
Bu vizyonun en somut göstergelerinden biri, 28-31 Ocak 2025 tarihleri arasında düzenlenen uluslararası pickleball turnuvası oldu. 10 farklı ülkeden ve Türkiye’nin büyük şehirlerinden gelen sporcuların katıldığı bu önemli organizasyonda, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve deprem bölgelerinden gelen genç sporcularımızın gösterdiği üstün performans, spordaki potansiyelin yalnızca büyük şehirlerle sınırlı olmadığını tüm dünyaya gösterdi.
Yarı finalde iki yabancı rakibini eleyerek finale yükselen Güneydoğu’dan gelen Türk sporcuların başarısı ve deprem bölgesinden gelen sporcularımızın uluslararası arenada ilk 5’e girmesi, hepimiz için büyük bir gurur kaynağı oldu. Bu başarılar, yıllardır inandığımız yolun ne kadar doğru olduğunu, verilen emeğin ve çabanın ne denli kıymetli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Sporun kapsayıcı ve dönüştürücü gücüne olan inancımızla, fırsat eşitliğini merkeze alan projeler geliştirmeye ve ülkemizin dört bir yanındaki yeteneklere ulaşmaya devam edeceğiz.
Bir Toplumun Kalbine Sporla Dokunmak: Pickleball Türkiye Yolculuğu
Prof. Dr. Melih ÜNAL –Türkiye Pickleball Onursal Başkanı
Bir ülkenin kalkınmasında eğitimin, bilimin ve sporun rolü tartışılmaz. Ancak bu üç kavram bir araya geldiğinde, sadece bireyleri değil, toplumları dönüştüren güçlü bir etki yaratır. İşte tam da bu inançla çıktığımız Pickleball yolculuğu, kısa sayılabilecek bir sürede, büyük bir inançla ve özveriyle Türkiye’nin dört bir yanına ulaştı.
Bu süreç, yalnızca bir spor branşının tanıtımı değildi. Aynı zamanda bir toplumsal dönüşüm projesi, bir birliktelik hikâyesi ve sorumluluk bilincinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Pickleball sayesinde çocuklarımızla yaşlılarımız aynı sahada buluştu; farklı sosyal geçmişlerden gelen bireyler ortak hedeflerde kaynaştı; dezavantajlı bölgelerden çıkan yetenekli gençler uluslararası başarı yolculuğuna ilk adımlarını attı.
Bugün gururla söyleyebilirim ki, Türkiye’nin her karış toprağında, bir okul bahçesinde, bir gençlik merkezinde, bir köy meydanında, bir deprem bölgesi çadır kentinde, bir huzurevinde ya da rehabilitasyon merkezinde Pickleball oynanıyor. Bu sahalarda sadece top ve raket değil; umut, dayanışma ve sağlıklı bir yaşam kültürü paylaşılıyor.
Pickleball’un yaygınlaşması ile birlikte, bireylerin sporla daha aktif, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmelerine katkı sağladık. Aynı zamanda, gençlerimizin önünü açan, onlara yeni hedefler koyduran, uluslararası platformlarda bayrağımızı dalgalandıracak sporcuların yetiştiği bir yapı oluşturduk. Bu yapı, gönüllülükle, akademik temellerle, etik değerlerle ve sosyal sorumluluk ilkesiyle kuruldu.
Toplumu birleştiren, sınırları kaldıran ve ortak değerlerde buluşturan bir spor olarak Pickleball’un ülkemizde bu denli benimsenmesi, en büyük onur kaynaklarımdan biridir. Sporun sadece fiziksel bir faaliyet değil, aynı zamanda bir toplumsal iletişim dili olduğunu hep birlikte gördük.
Çünkü biz, sporun sadece bedenleri değil; yürekleri de birleştirdiğine inanıyoruz.
Ve biliyoruz ki, her bireyin sporla tanışma, gelişme ve dönüşme hakkı vardır.
